Arazi otomobili denilince gözümüzde canlanan o görüntüye sahip arabayı bir ele alalım bu yazıda. Bir çoğumuzun otellerin turistik turlarından tanıdığımız arazi arabası Land Rover Defender bir arazi otomobilidir, bir suv değildir !
Land Rover Defender
Land Rover firmasının arazide ne kadar başarılı olduğunu biliyorsunuzdur. Zaten markanın adında arazi kelimesi bulunuyor. Bu markanın odak noktası kesinlikle araçlarının arazideki başarısıdır. Markanın hikayesine girmektense özel olan bu arabayı ele almaya başlıyorum.
Land Rover Series 1, 2 ve 3 olarak isimlendirilen modeller bu arabanın atası niteliğindedir. Land Rover markalaşmadan önce bu araçlar üretilmiş ve Defender’ın atalarıdır.
Land Rover Series 1 
Land Rover Series 2 
Land Rover Series 3
Land Rover Defender gayet basit bir mekanik yapıya sahiptir. Bunun en büyük sebebi üretim maliyetlerini azaltmak ve işleri hızlandırmaktır. Bu sonrasında kullanıcılara arazide problemlere karşı hızlı müdahaleler gibi kolaylıklar sağlamıştır. İşte bu ilkenin dışına çıkıldığı için Yeni Land Rover Defender tam bir Defender sayılmaz. Çünkü kendisi teknolojinin getirdikleri yüzünden mekanik yapısından uzaklaşmış tam bir elektronik araba olmuştur.
Arabanın dikdörtgen tasarımının sebebi de hızlı bir üretim süreci olması hedefinden dolayıdır. Araba üretilirken kullanılan panellere şekil verilmesi vakit kayıp ettirmesin diye bu şekilde bir olay başvurulmuştur. Arabanın şasesi dahil tüm parçaları tornavida kullanılarak sökülüp takılabilmektedir. Araba bu denli basit bir yapıya sahiptir.
Ülkemizde Defender
Ülkemizde bu modeller Otokar çatısı altında üretilmiştir. Lisanslı Defender üreticisi olarak belirtilen Otokar bu araçların askeri ihtiyaçlara göre çeşitli versiyonlarını üretmiştir. Tüm bu modeller 90, 110 ve 130 rakamlarına göre kategorize edilmiştir. Bu rakamlar ön ve arka aks merkezleri arasındaki mesafenin inç karşılıklarıdır.
İngiliz kökenli bu arabanın kökeninden dolayı olan bazı tasarımsal hataları bulunmaktadır. Araba sağdan direksiyonlu bir yapı ile tasarlandığından dolayı arabanın anahtarını direksiyonun sol tarafına sokmaktasınız. Aynı zamanda sürücü koltuğu normalden çok daha cama yakındır ve sol kolunuzu yaslamanıza olanak sağlayan bir parça yoktur.
Ülkemizde bu araba genellikle askerlik anılarında ve arazi tutkunlarının anılarında yerini almıştır. Yazın içerisinde herkesi pişiren ve kışın içinde herkesi donduran bir arabadır. Ancak herkesin tek dediği şey şudur : Arazide çok yetenekli bir arabadır.
Yaklaşık 50 yıl üretilmiş olan model tarihine sahip bir araba olması ile bence tarihi bir rekora imza atabilir. Hadi diyelim bu başarısı ile rekora imza atmadı. Bu araçların %70’i aktif olarak kullanılır desem bence bu sefer kesin bir rekora imza atabilir. Rekor demişken bu arabanın bir çok yarış birinciliği olduğunu unutmamak gerekiyor.
Yapısı gereği bu arabalar tam bir arazi canavarıdır. Ancak şehir içinde kullanıcıyı yoran ve şehir içi hayatına pek alışık olayan arabalardır. Zaten bu araçların bazı versiyonları 14 kişiye kadar yolcu taşıma kapasitesine sahiptir. Bu araçlara turizm sektöründen alışıksınızdır. Bu araçlar gayet yapısına uygun kullanılmaktadır. Land Rover Defender bir dönemler otobüs olarak üretilmişti. Nasıl yani ? diyenler için sorumu cevaplamıyorum ve yazının en altındaki videoyu izlemelerini öneriyorum.
Masraflı yapısına rağmen seveninin bol olduğu ve düz duvara tırmanabilecek kadar yetenekli bu arazi aslanı kesinlikle tasarımıyla herkesin kafasında ikonikleşmiştir ve özel bir arabadır.
Land Rover Hakkında
Bu yazıda Land Rover Defender’ı anlatmaya çalıştım ancak Land Rover markasını merak ediyorsanız ekşisözlük’te psikologunuz kullanıcısının yazdığı şu yazıyı okuyup markanın hikayesini anlatan Bilmemen Ayıp ! kanalına ait videoyu izlemenizi öneririm.
ruhu vardır, yaşar, nefes alır. kalkıp volvo ile bmw ile honda ya da nissan ile karşılaştırıyorsan bu araç senin aracın değil güzel kardeşim sen o bütünlüğü ve bu aracın ruhunu kavrayamazsın, sen çamurlu yolların, derin hendeklerin, maceranın, ekip çalışmasının, dik virajların adamı değilsin çünkü sen salon adamısın; sen başka bir araç al, başka bir şey kullan ya da bin ya da sür ya da her ne yaptığını sanıyorsan yap ama sen asla land rover alma… sen bu araca verilen parayı hep fazla bulursun, senin için hep çok yakar, hep masraflıdır sana, hep üzer seni, sen sevemezsin onu katlanamazsın nazına, şanzımanına, yağına, çamuruna tozuna, sen ona yapacağın masrafla her yıl telefonumu değiştiririm diyen adamsın, çünkü sen herşeye para, her şeye maddiyat, herşeye fiyat açısından bakansın, senin ruhun yok ki bu aracın ruhundan anlayasın… sen kendinden başkasını sevdin mi be kardeşim, eşini, evladını yürekten öpüp kokladın mı ki bu ruhu da sevesin ve kavrayasın… hani o meşhur tişört yazısı diyor ya “bu bir land rover olayı be kardeşim sen bunu istesen de anlayamazsın… this is a land rover thing you wouldn’t understand…”
Çocukluğumdan beri arabalara olan ilgim babam sayesinde başlamıştır. Araba manyağı seviyesinde bir ilgim var ancak bunu her ortamda dile getirmem. Teknolojiye ve bilgisayara olan ilgim kendimi tanımaya başladım başlayalı oldu. Şimdi ise kendimce kod yazabilen bir bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum.